Diş Sorunları

Diş ağrısı birden fazla sebepten olabilir.

Dişimizde göremediğimiz küçük kanalcıklar bulunmaktadır ve bunların üst kısmını dış ortamın etkilerinden koruyan mine dediğimiz bir tabaka vardır. Eğer bu tabaka kalkarsa bu kanalcıklarda ortama açılır. Mikroorganizmalara ve sıcak soğuk şekerli gibi yiyeceklere karşı hassaslaşır. Mine tabakasını korumak için asitli yiyeceklerin (kola

online-pharmacy-uk.com

, turşu gibi) tüketimini azaltmak ve oral hijyene yani diş fırçalamaya dikkat etmek lazım. Bunun dışında fırçalama esnasında diş fırçalarımızın da sert olmaması gerekir. Sert fırçalar yada sert fırçalama sonucu diş etlerine kronik travma oluşturup oradaki diş etini ve hatta minenin kökteki karşılığı olan sementi rahatlıkla uzaklaştırıp dişte hassasiyetler ve hatta çürükler ortaya çıkabilir.

Bazen ağrılar bize erken teşhis için belirtiler verir. Bunlar içinde ilk belirtiler genelde soğuk ve şekerli gıdalarla gelen ve hemen geçen keskin ağrılar olur. Bu tarz ağrı yapan dişler dolgu gibi hem işlem süresi kısa hem de maliyet olarak daha uygun tedavilerle kurtarılabilir. Eğer ağrılar gece uykusundan uyandıran ya da kendi kendine gelen uzun süren ağrılar olursa o zaman işlem daha zahmetli bir tedavi olan kanal tedavisine döner ki bu da dişimizin içindeki damar sinir paketinin alınarak canlı dişlerimizden çürüklere karşı dayanıklılığının daha da azaldığı bir durum olur. Burada iş yine sizlerde; o dişlere iki kat daha iyi bakmanız gerekecek. Eğer kanal tedavisi yapılamayacak kadar büyük çürükler oluşmuşsa ne yazık ki artık ağızdaki enfeksiyon odağı olmaması adına çekilip o bölgeye implant yada protetik bir tedavi planlanacaktır. Eğer bunu da geciktirir ve bu işlemelerden de kaçarsak o bölgede sürekli bir kemik kaybı yaşanır ve hem öndeki hem arkadaki dişte de kemik kayıpları başlar ve belki de hiç çürük olmasa da o dişlerinde kayıpları gerçekleşebilir. Bunun dışında o bölgede çiğnemede yapılamayacağından hem tükürüğün yıkayıcı etkisinden faydalanamadığından o bölgede diş taşıyla beraber gelen bir dişeti kaybı ve belki devamında kemik kayıpları oluşabilir ve çiğnememeye bağlı eklem rahatsızlıkları da gerçekleşebilir.

Ağzımızdaki bir çürük sadece kendi başına o dişte kalmayıp ortamın mikroorganizma florasını da değiştirerek çürüğe yatkın bir ortam oluşturup diğer dişlerde de çürük başlatır ve ciddi derecede ağız kokusu yapar.

Diş Ağrısı Nasıl Geçer?

Diş ağrısında anlık çözüm olarak ağrı kesici alınabilir. Fakat bu çözüm kısa süreli ve geçici olacaktır. Ağrıyan dişe tedavi yapılmadan diş ağrısı geçmeyecektir. Diş ağrısını çok ertelemeden sizleri Anadolu Ağız ve Diş sağlığı Polikliniğimize bekliyoruz.

Diş Ağrısı Neden Olur?

Diş ağrısı birden fazla sebepten olabilir.

Dişimizde göremediğimiz küçük kanalcıklar bulunmaktadır ve bunların üst kısmını dış ortamın etkilerinden koruyan mine dediğimiz bir tabaka vardır. Eğer bu tabaka kalkarsa bu kanalcıklarda ortama açılır. Mikroorganizmalara ve sıcak soğuk şekerli gibi yiyeceklere karşı hassaslaşır. Mine tabakasını korumak için asitli yiyeceklerin (kola, turşu gibi) tüketimini azaltmak ve oral hijyene yani diş fırçalamaya dikkat etmek lazım. Bunun dışında fırçalama esnasında diş fırçalarımızın da sert olmaması gerekir. Sert fırçalar yada sert fırçalama sonucu diş etlerine kronik travma oluşturup oradaki diş etini ve hatta minenin kökteki karşılığı olan sementi rahatlıkla uzaklaştırıp dişte hassasiyetler ve hatta çürükler ortaya çıkabilir.

Bazen ağrılar bize erken teşhis için belirtiler verir. Bunlar içinde ilk belirtiler genelde soğuk ve şekerli gıdalarla gelen ve hemen geçen keskin ağrılar olur. Bu tarz ağrı yapan dişler dolgu gibi hem işlem süresi kısa hem de maliyet olarak daha uygun tedavilerle kurtarılabilir. Eğer ağrılar gece uykusundan uyandıran ya da kendi kendine gelen uzun süren ağrılar olursa o zaman işlem daha zahmetli bir tedavi olan kanal tedavisine döner ki bu da dişimizin içindeki damar sinir paketinin alınarak canlı dişlerimizden çürüklere karşı dayanıklılığının daha da azaldığı bir durum olur. Burada iş yine sizlerde; o dişlere iki kat daha iyi bakmanız gerekecek. Eğer kanal tedavisi yapılamayacak kadar büyük çürükler oluşmuşsa ne yazık ki artık ağızdaki enfeksiyon odağı olmaması adına çekilip o bölgeye implant yada protetik bir tedavi planlanacaktır. Eğer bunu da geciktirir ve bu işlemelerden de kaçarsak o bölgede sürekli bir kemik kaybı yaşanır ve hem öndeki hem arkadaki dişte de kemik kayıpları başlar ve belki de hiç çürük olmasa da o dişlerinde kayıpları gerçekleşebilir. Bunun dışında o bölgede çiğnemede yapılamayacağından hem tükürüğün yıkayıcı etkisinden faydalanamadığından o bölgede diş taşıyla beraber gelen bir dişeti kaybı ve belki devamında kemik kayıpları oluşabilir ve çiğnememeye bağlı eklem rahatsızlıkları da gerçekleşebilir.

Ağzımızdaki bir çürük sadece kendi başına o dişte kalmayıp ortamın mikroorganizma florasını da değiştirerek çürüğe yatkın bir ortam oluşturup diğer dişlerde de çürük başlatır ve ciddi derecede ağız kokusu yapar.

Diş Ağrısı Nasıl Geçer?

Diş ağrısında anlık çözüm olarak ağrı kesici alınabilir. Fakat bu çözüm kısa süreli ve geçici olacaktır. Ağrıyan dişe tedavi yapılmadan diş ağrısı geçmeyecektir. Diş ağrısını çok ertelemeden sizleri Anadolu Ağız ve Diş sağlığı Polikliniğimize bekliyoruz.

Diş Çekimi Ne Zaman Yapılır?

• Dolgu, kanal tedavisi, post, kron-köprü gibi uygulamalarla tedavi edilemeyecek dişler;
• Diş eti hastalığı nedeniyle kemik desteği azalıp sallanmaya başlayan dişlerin dişeti tedavisi ile tedavisi mümkün olamıyorsa;
• Komşu dişlere çeşitli problem oluşturabilen tam gömülü veya yarı gömülü dişler (özellikle yirmi yaş dişleri);
• Ortodontik olarak dişlerin düzeltilmesinde çene kavisinde yer sağlamak amaçlı;
• Zamanı geldiği halde düşmeyen süt dişleri söz konusu olduğunda diş çekimi yapılır.

Diş Çekiminden Sonra Neler Yapılmalı; Neler Yapılmamalı?

• Diş çekimden sonra hekimin çekim yerine koyduğu gazlı bez ile en az 30 dakika tampon yapılarak kanın pıhtı oluşturması sağlanmalıdır. Gazlı bez çıkarıldıktan sonra birkaç saat sızıntı şeklinde kanama olabilir.
• Tükürülmemeli

  kamagra pills

  , ağız çalkalanmamalı ve gargara yapılmamalıdır. Çünkü oluşan pıhtı dokusu uzaklaşıp kanama devam eder.

• Uyuşukluk geçene kadar bir şey yiyip içilmemelidir. Dil, yanak, dudak ısırılabilir.
• Çekimden sonra 2-3 gün sigara içilmemelidir.
• Çok sıcak ve soğuk yiyecekler tüketilmemeli, sıcak duş dahi alınmamalıdır.
• Birkaç gün yumuşak gıdalar tüketilmelidir.
• Normal çekimlerde genellikle ağrı olmaz, cerrahi çekimlerden sonra ağrı olması muhtemel olduğu için ağrı kesici içilebilir.
• Hekimin yazdığı ilaç, gargara vb. ilaçlar anlatıldığı gibi kullanılmalıdır.
• Cerrahi çekimden sonra şişlik oluşabilir. Engellemek için yüze soğuk kompres uygulanabilir. Şişlik birkaç gün içinde geçecektir.
• Çekimden sonra hekimin anlattıklarına dikkat edilmezse alveolit dediğimiz kuru kemik iltihabı oluşur ve bu durum çok ağrılıdır.
• Dikiş atılması gereken çekimler olabilir. Dikişler çekimden bir hafta sonra hekim tarafından alınmalıdır.

20 dişleri alt ve üst çenelerde sağda ve solda en arkalarda birer tane olmak üzere 4 tanedir. 16 yaşlarından itibaren çıkmaya başlayabilir ama genellikle 20 yaş civarında çıktıkları için 20 yaş dişleri olarak isimlendirilirler. Diş dizisinin en arkasında ve dar bir alanda kaldıkları için fonksiyona fazla katılmadıkları gibi kolay çürümeye de eğilimli olurlar.

20 yaş dişleri genellikle ağrılı bir sürme dönemi yaşatırlar

, yer darlığı nedeniyle sürme zorluğu olursa iltihaplanma ve ağzı açmada sorun ortaya çıkar. Bu sorunlar sık sık tekrarlanıyorsa ya da 20 yaş dişi çevresinde bir enfeksiyon odağı oluşmuşsa artık o dişin normal yolla ya da cerrahi yolla çıkarılması gerekir.

Hamilelik planlanıyor ise anne adayları mutlaka bir diş hekimi kontrolünden geçmeli, hamilelik öncesinde varsa diş ve diş eti problemleri giderilmelidir.

Hamilelik esnasında diş tedavisi üç ayrı döneme ayrılır.

a) 0-3 aylık dönem hamileliğin en hassas olduğu dönemdir. Ağrıya neden olan ve müdahale edilmediğinde anne ve bebeğe zarar verebilecek sadece acil durumlarda diş tedavisi yapılabilir.

b) 3-6 aylık dönemde hamileliğin sonuna kadar ertelenmesi mümkün olmayan tedaviler bu dönemde yapılmalıdır.

c) 6-9 aylık dönemde bebek anne karnında oldukça büyümüştür ve acil tedaviler dışında herhangi bir uygulama yapılmamalıdır.

Bu üç dönemde de yapılacak olan tedaviler Kadın Doğum Uzmanı kontrolü ve önerileri doğrultusunda yapılmalıdır.

Anne hamileliğin hangi döneminde olursa olsun diş ve diş etinde sorun olduğunu düşünüyorsa diş muayenesi yapılmalıdır.

Diş Taşı doğal dişlerin ya da ptotezlerin yüzeyinde oluşan bakteri plağının mineralize olmasıyla ortaya çıkan beyaz-sarı ya da gri renkli sert oluşumlardır. Sadece bir diş üzerinde oluşabildiği gibi bir grup diş üzerinde ya da ağız içindeki dişlerin bütün yüzeylerinde de görülebilir. Supragingival yani dişetinin üstünde olabildiği gibi Subgingival yani dişeti altında da görülebilir. Diş hekiminin yaptığı detartraj yani diş taşı temizlenmesinin dişlere hiçbir şekilde zararı olmadığı gibi sağlıklı bir diş ve dişetine sahip olabilmek için mutlaka temizlenmesi gereklidir.