Dişlerin, ağız içinde görülen kısımlarına kuron, gözle görülmeyen çene kemiği içinde kalan kısımlarına kök adı verilir. Kök kısmı, dışta sement ve altında dentin dokusu ile örtülüdür. Bu sert dokuların altında ise içinde damar ve sinirleri bulunduran bir boşluk vardır. Bu boşluğa pulpa adı verilir.
Pulpa, çeşitli nedenlerle (ilerlemiş çürük, aşınma,travma vs.) iltihaplanabilir veya mikroorganizmaların yerleşmesiyle enfekte olabilir. Bu durumda, pulpa dokusu özel alet ve cihazlarla çıkarılarak kanal boşluğu temizlenir ve şekillendirilir. İleri enfeksiyon durumlarında kanal boşluğu ve kök ucunun tamamen iyileşebilmesi için bir veya birkaç ara seans yapılabilir. Kanal boşluğu ve kök ucunun tamamen iyileştiğinden emin olunduğunda, bu boşluk doku dostu kanal dolgu maddeleri ile doldurulur.
Bu işlemler bütününe kanal tedavisi adı verilir.
Belirtileri Nelerdir?
Soğuk ve sıcak yiyecek içeceklere karşı oluşan ağrı ve hassasiyetlerde, yemek yeme sırasında oluşan ağrılarda enfeksiyon veya bir iltihap başlangıcından söz edilebilir.
Çürüğün pulpaya kadar ulaştığı ama tedavi edilmediği durumlarda, enfeksiyon kök ucundan çene kemiğine ulaşır ve yüzde küçük veya büyük şişliklere neden olabilir.
Yüzde şiş oluşturan dişin, halk arasında, şiş indikten sonra çekilmesi gerektiği düşünülür. Oysaki bu tür enfeksiyonlara neden olan dişler bile kanal tedavisi yapılarak ağızda tutulabilir ve yıllarca kullanılabilir.
Kanal Tedavisinin Ömrü Ne Kadardır?
Günümüzde, kullanılan son teknoloji aletler, doku dostu dolgu maddeleri ve tanı ve tedavide yardımcı röntgen filmleri ile kanal tedavisinin başarı oranı %90 lara ulaşmıştır.
İyi bir ağız bakımı ve düzenli diş hekimi kontrolü ile kanal tedavili dişler uzun ömürlü kullanılabilir.
Dişi canlı tutan pulpası çıkarıldığı için dişler kırılganlaşarak, kırılmaya daha hassas hale gelebilir. Tedavinin ömrünü uzatmak için sert yiyecekler çiğnemekten kaçınmak ya da dikkat etmek gerekir. Dişim kanal tedavisinden sonra kırılma riskinin en aza indirmesi için kaplama yapılmalıdır.